Washington Post’un haberine göre, Bilimdergide yayınlandı araştırmada, dünyanın toplamı göl suyu hacmiGölün yüzde 95’ini oluşturan 1972 gölleri incelendi.
Uydu görüntüleri kullanılarak yapılan araştırma kapsamında göllerdeki su kaybını ayrı ayrı ölçmek için su modeli oluşturuldu.
Dünyadaki büyük göllerin yüzde 53’ü son 30 yılda küçüldü
Araştırmada, 1992 ile 2020 yılları arasında dünyanın en büyük göllerinin yüzde 53’ünün yılda ortalama 19 ila 24 gigaton su kaybettiği tespit edildi. Bunun ABD’de bir yılda kullanılan su miktarına eşit olduğu vurgulandı.
Büzülme ve rezervuar kayıpları Batı Orta Asya, Orta Doğu, Batı Hindistan, Doğu Çin, Kuzey ve Doğu Avrupa, Okyanusya, ABD, Kuzey Kanada, Güney Afrika ve Güney Amerika’nın çoğunda yaygındır. göllerde tespit edilmiştir.
Çalışmada, su kaybının yaklaşık yüzde 36’sının buharlaşan su miktarını artıran iklim değişikliğinden kaynaklandığı belirlenirken, kaybın yaklaşık yüzde 20’sinin insanların su tüketiminden kaynaklandığı anlaşıldı.
Dünyanın en büyük iç su kütlesi olan Hazar Denizi’ndeki daralma, toplam kayıpların yüzde 49’unu ve doğal göl hacmindeki net azalmanın yüzde 71’ini oluşturdu.
Baş araştırmacı Diş Dişi yao, çalışmanın açıklamasında, “Bulgularımız, dünya çapında kurumanın göl hacmi açısından daha önce tahmin edilenden kesinlikle daha büyük olduğunu gösteriyor.”terimini kullandı.
Yao, insan etkisi ile doğal faktörler arasındaki farkı bilmenin analiz üretmeye katkı sağlayacağına da dikkat çekti.
Gerçek durumdaki su kayıplarının izlenmesine ve bu kayıplara neden olan faktörlerin belirlenmesine yardımcı olacak araştırmalar, yaklaşık 2 milyar insanı etkiliyor.Söz konusu durumla baş etmede geliştirilecek stratejilere yön vereceği belirtilmektedir.
Küresel sıcaklık artışı 1,15 santigrat dereceye ulaştı
Göller, tatlı su ve besin kaynağı, su kuşları yaşam alanı, kirleticiler ve besin döngüsü gibi temel ekosistem hizmetlerini sağlarken, küresel kara alanının yüzde 3’ünü kaplıyor. Ayrıca biyojeokimyasal süreçlerin temel bileşenleri olan göller, karbon döngüsü kolu ile iklimin düzenlenmesine katkı sağlamaktadır.
Dünya Meteoroloji Örgütü’ne göre geçen yıl küresel sıcaklık artışı sanayi öncesi döneme göre 1,15 dereceye ulaştı.
