Afet sonrası psikolojik dayanıklılığa dikkat edilmelidir.
Çaresizlikle baş etmenin en etkili yolu dayanışmadır.
11 ili etkileyen yıkıcı felaketin ardından ruh sağlığının değerli olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Oğuz Tan; İnsanların afetlerden sonra her zamankinden daha fazla acı çektiğini, ruh sağlığının oluşması için kontrol edilebilecek noktalara odaklanmak ve sosyal ilişkileri benimsemek gerektiğini belirtiyor. Doğal afetlerden sonra sadece belirli olumsuz duyguların yaşanmadığına dikkat çeken Doç. Dr. Oğuz Tan, çaresizlik duygusuyla baş edebilmek için dayanışma ve bağlantı içinde olmayı öneriyor.
Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Psikiyatrist Doç. Dr. Oğuz Tan, afet sonrası bireylerde ruh sağlığının değerine ilişkin kritik bilgiler paylaştı ve önerilerde bulundu.
Psikolojik dayanıklılığın kaybı sorunlara yol açar
İnsanların doğal afetlerden sonra hiç olmadığı kadar büyük acı çektiğini vurgulayan Doç. Dr. Oğuz Tan, “Durum çok daha büyük bir stres kaynağı. Psikolojik sağlamlığı, travma karşısında zihinsel esneklik gösterme, uyum sağlama, uyum sağlama ve yetkinliği sürdürme yeteneği olarak tanımlayabiliriz. İnsan psikolojik gücünü kaybederse yapabileceğini yapamaz. Hem yaşadığı travmayla baş etme gücünü kaybediyor, hem çaresizliğe düşüyor hem de çevresindekilere yardım edemiyor.”
Kontrol edilebilecek noktalara odaklanın
Psikolojik dayanıklılığın oluşturulması ve sürdürülmesi için yapılması gerekenlere değinen Doç. Oğuz Tan, “Kontrol edilemeyen noktalara değil, kontrol edilebilen noktalara odaklanmalıyız. Kişi yapabileceklerine ve başarabileceklerine odaklanmalıdır. Diğer bir faktör ise geleceğe odaklanmaktır. İnsan gelecekte olabilecekleri düşünmeli ve yapabileceği olumlu şeyleri yapmalıdır. Son olarak, kişi sosyal ilişkileri benimsemeli ve arkadaşlarına, ailesine ve hayatta kalanlara sarılabilmelidir.
Kolektif eylem işe yarayacak
Doç. Oğuz Tan, doğal afetler sonrasında insanın sadece kayıp, üzüntü ve yas duyguları yaşamadığına dikkat çekerek sözlerini şöyle tamamladı:
“Kişi kaygı ve güvensizlik de yaşayabilir. ‘Hayatım tehlikede, geleceğim mahvoldu, bu acıyla nasıl başa çıkacağım?’ Bu tür niyetlerle kişi kendini çaresiz hissedebilir. Çaresizlikle baş etmenin en etkili yolu dayanışmadır. Hepimiz mağdurların yanındayız. Bunu hissetmeleri gerekiyor. Afet mağdurları da hayatta kalanlar, aileleri ve arkadaşları ile dayanışma içinde olmalıdır. Bağlantı kulağa o kadar iyi geliyor ki, olumsuz duygular bile aktarılabilir. Bir kişi kendini çok kötü hissediyorsa, olumsuz duyguları bile herkesin duyması iyidir. Kolektif eylem çok iyi işleyebilir. Her zaman birlikte bir iş yapmak, başkalarına yardım etmek, yardım istemek, yardım istemekten korkmamak, mağdurların ve hepimizin çaresizlik duygularının üstesinden gelmesine yardımcı olacaktır.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı